İTÜ ARI Teknokent’te Çalışmak

Ülkemizin güncel şartlarına iş değiştirmek büyük olay. 9 yıldır çalıştığım iş yerimi 1 ay önce bırakarak yeni bir işe başlama kararı aldım. Bir iş yerinde ne kadar uzun çalışırsanız ayrılmak o kadar zor oluyor. Geçeceğiniz şirketin güvenilir olması, ekonomik durum, ortamının iyi olması, insanların iyi olması vb bir çok kriter var ve bunların hepsinin belirli bir standartın üzerinde olması gerekiyor. Sık dokuyup ince eledikten sonra zor da olsa böyle bir karar alabildim. Buna karar vermem yaklaşık 4 ay sürdü, yurt dışı olsaydı ne kadar sürerdi tahmin bile edemiyorum ve giden arkadaşlarıma hayranlık duyuyorum:) Ben aile, memleket duygusuyla tercih edemedim maalesef.

Teknokent’e giriş:

Önceki ofisim tamamen şirkete ait büyük ve butik bir binaydı. İçerisinde bilardo, langırt, dinlenme koltukları/yatakları, toplantı odaları, bahçe, teras gibi imkanları olan bir açık ofisti (bkz. Eski ofis). Yeni başladığım şirket İTÜ Maslak Teknokent‘te yan yana bulunan 3 ana binadan (6 bina olduğunu söylüyorlar ama ben diğerlerini göremedim henüz) 3.sünde nam-ı diğer ARI-3‘ün içerisinde. İTÜ ilk girdiğinizde peyzaj olarak tatmin ediyor yani onca yıl betonarme İstanbul’da yaşayınca insan yeşilliğe hasret kaldığından aa ağaç, aaa çimen deyip yuvarlanası geliyor.

Gece görüşü

Otopark:

İlk gözüme çarpan yeterli sayıda otopark alanının olmamasıydı. Var olan otopark alanlarını neden katlı veya yerin altına doğru büyütmemişler anlamış değilim. Bence bu kadar büyüyeceğini tahmin etmediler. Millet artık yer bulamayıp yol kenarlarına koyuyor. Özellikle de binaların önündeki alanlar şirketlerce parsellenmiş olduğundan ziyaretçi veya parsellenmiş yeri olmayanlar için büyük sıkıntı. Ücretler de pek ucuz değil, eğer abone olmazsanız günlük 18 TL gibi bir ücreti var. Abonelik için de 3ay, 6 ay ve 12 ay gibi seçenekleri var yani uyguna gelsin istiyorsanız 12 aylık almanız gerekiyor ve taksit seçeneği yok bu ücreti peşin vermeniz gerekiyor. Ha bir de işten ayrıldınız Teknokent ile ilişiğinizi bitirdiniz diyelim paranız yanıyor:) Bunun nedeni de bu paraların öğrencilere burs olarak dağıtılmasıymış. Açıkçası bunu duyduktan sonra hoşuma gitti bu durum en azından verdiğiniz paranın bir öğrenciye burs verilmesi hissiyatı insanı iyi hissettiriyor. Henüz arabamı içeri almadım ama yakında yıllık abone olacağım sanırım. Para ödemek istemeyenler için de alternatifler var ancak pek fazla değil. (bkz. Fiyatlar ve bilgiler)

İlk alternatif İstinye Park AVM. İstinye Park AVM Teknokent’in tam karşısında ve arabanızı buraya bırakıp alt geçitten İTÜ’ye giriş yapabilirsiniz. Buranın tek dez avantajı işe 10:00’da gitmek zorundasınız. Çünkü AVM 10:00’da açılıyor.

İkinci alternatif ise kampusün dışındaki sokaklar. Pek fazla yok aslında. 1-2 sokak var ve bunlar istinyeye kadar iniyor. Bu yol üzerinde bir yere arabanızı bırakıp yürüyerek de şirkete geçebilirsiniz. Minimum 10dklık bir yürüme mesafeniz olacaktır.

Ofis:

ARI-1, ARI-2 ve ARI-3 girişleri turnike şeklinde. Girerken kart basıyorsunuz ve blip diye bir ses duyduktan sonra giriş yapıyorsunuz. Aynı şekilde çıkarken de kart basıyorsunuz. Evet yanlış duymadınız sigaraya (kullanıyorsanız) çıkıyorsanız bile kart basıp çıkıyorsunuz. Bu da sizin o dakikalarda çalışmadığınızı raporluyor. Teknokentte her çalışanın aylık 160 saat doldurma gibi bir zorunluluğu var. Eğer mola ve yemekleri abartmıyorsanız bu süre kendiliğinden doluyor zaten. Ancak sigara içmek, kapının önünde hava almak gibi faaliyetlerin loglanması bence teknokenti asosyal bir hale getiriyor. Bence bu loglama ana kapıdan kampüse girerken olmalı, kampüsün içerisindeki tüm alanlar iş ortamına dönüştürülmeli. Çalıştığım şirket bu saatlere pek takılmıyor allahtan:)

Sosyal alan yok denecek kadar az. Ya da henüz ben keşfedemedim. Aslında öğrencilerin olduğu kısımda çok var ancak Teknokent tarafındaki ARI’ların içerisinde 3-5 koltuk, kantin, yemekhaneden başka bir şey yok. Dışarısı da zaten otopark ve çayır çimen. ARI-1’in altında Starbucks var yalnız bence önemli bir ayrıntı:) Çok kalabalık oluyor ama şirketten çıkıp Starbucks’tan kahve almak hem mükemmel hem üzücü, bütçenizde derin yarıklar açabiliyor:)

Yemek:

Yemek yeme yerleri olarak alternatif bolca mevcut. Öğlenleri kampüsten çıkmadan yemek işini hızlıca içeride halletmek istiyorsanız ARI-2 ve ARI-3’ün altında Okyanus cafe var. Fiyatları fena değil ama lezzet konusunda çok hoşuma gitmedi açıkçası. ARI-1’in aşağısında Edirne Kırkpınar, Sosa, Pidexpress gibi restoranlar var. Pidexpress özellikle pide konusunda çok başarılı. Daha da ileri giderseniz öğrencilerin o taraflarda güzel mekanlar var yürüme mesafesi olarak 20 dk, araba ile 7 dk uzaklıkta, Küçük Ev gibi restoranlar var ve fiyatları dışarıya göre bayağı uygun (sanırım devlet desteği var). Bir diğer alternatif ise İstinye Park AVM içerisindeki onlarca seçenek. Tavsiyeler: Günaydın, Osmani, Kaşık-la, İstinye Tavukçusu, Far East.. Bunların neredeyse hepsinde Teknopark çalışanlarına özel indirimler var. Kasada Teknopark kartınızı gösterip indirim alabilirsiniz. Hesap olarak da ortalama günlük yemek masrafınız 20-25 TL’yi geçmiyor.

Şu an çalıştığım ofis ise tek toplantı odası, 2 müdür odası ve 1 açık ofisten oluşan bir yer. Eski ofise göre müthiş değil ama iş görüyor:) Yaklaşık 15 kişi burada çalışıyoruz. Üst katta bir ofisimiz daha var orada da modelleme yapan Endüstri mühendisleri çalışıyor. Bunlara bağlı olarak Boston, MA merkezli ve Yeniköy sahilde bir kaç ofis daha var.

Trafik / Ulaşım:

İş çıkışı Maslak – Ayazağ tarafında inanılmaz bir trafik oluyor. Ben her zaman Trafo sokağın oradaki ara yolları tercih ediyorum.

Akşam Maslak – Kağıthane arası ~ 30 dk

Akşam Maslak – Beşiktaş arası ~ 45 dk

Sabah Kağıthane – Maslak arası ~ 22 dk

Metro kullanacaklar için İTÜ Ayazağ kapısının oradan metro durağı mevcut ancak 20 dk’lık bir yürüme mesafesi var.

Genel olarak sabah işe gelirken yemyeşil orman içerisinden yürümek ve iş çıkışı (yazın) güneş batarken yine ağaçların arasından yürümek çok keyifli. Teknokent sosyal imkanları olarak zayıf ama çevresindeki imkanlar ile gayet tatmin edici bir yer. Trafik olarak yoğun, ulaşım olarak biraz uzak bir yerde. İş değişikliği olarak duygusal ve mantıksal durumuma baktığımda ise bence bir bir insan bir şirkette en fazla 5 yıl çalışmalı. Yeni bir başlangıç hem insanı daha dinç yapıyor hem de hayatınıza güzel bir hareket getirerek monotonluktan kurtulmanızı sağlıyor. Gerek iş performansınız gerekse sosyal hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor.

Çıktık bir yola bakalım hakkımızda hayırlısı..

Hoşçakalın.

Bir Frontendci

Frontendci.com, sektörde çalışan ve gelecekte bu sektörde çalışmak isteyen tüm frontend geliştiriciler için türkçe html, css ve javascript eğitim, anlatım kaynaklarını derlemek amacıyla kurulmuştur. Türkçe eğitim videoları, anlatımlar, makaleler ve sunumların toplandığı bir mecradır.

Tüm içerikleri göster

Yorum yap

Bir Cevap Yazın